Özet: Bu çalışma kongenital kalp hastalığı olan çocuklarda tanı ve tedavi amaçlı kardiak kateterizasyon sırasında kullanılan midazolam, propofol ve ketaminin hemodinamik etkilerini araştırmak için yapıldı. Yaşları 0-8 arasında değişen 90 çocuk üç gruba ayrıldı (n.30). Birinci gruba midazolam 0.05 mg/kg, ikinci gruba propofol 1.5 mg/kg ve üçüncü gruba 1.5 mg/kg verildi. Anestezi ihtiyacı olmayan 30 çocuk da kontrol grubu olarak ele alındı. Hastaların sedasyon düzeyi olarak cerrahi uyarıya cevap vermediği haraketsiz hali yeterli kabul edildi ve işlem süresince gerektiği durumda uygun dozlarda tekrar edildi. Hastalar spontan solunumda iken kalp hızları, sistolik, diastolik ve ortalama kan basınçları ve periferal O2 satürasyonları indüksiyondan sonra L, 5., 10., 20., ve 40. dakikalarda kaydedildi. Kontrol grubunda da aynı ölçümler eş zamanlı olarak yapıldı. Tüm gruplarda kalp hızları başlangıç değerlerine göre istatistiksel olarak anlamlı değişiklikler gösterdi. O2 satürasyonu ve kan basınçlarında da tüm gruplarda başlangıç değerlerine göre anlamlı farklılık bulundu. Sadece kontrol grubunda O2 satürasyonu ve diastolik kan basıncı 1. dakika ölçümünde farklılık gösterdi, diğer zaman ölçümlerinde farklılık bulunmadı. Sonuç olarak kongenital kalp hastalığı olan hastalarda, kardiak kateterizasyon sırasında kullanılan farklı ajanların değişik hemodinamik cevaplarına rağmen komplikasyon olmadan yeterli sedasyon sağladığı bulunmuştur.

Abstract: Purpose of this study was to investigate the effects of midazolam, propofol and ketamin on hemodynamic measurements during diagnostic and/or interventional cardiac catheterization in patients with congenital heart disease. 90 children aged between 0-8 were randomly allocated into three groups of 30 each and 30 children with no anesthetic need acted as the control group. Children in group 1 midazolam 0.05 mg/kg; in group 2, propofol 1.5 mg/kg; and in group 3, ketamine 1.5 mg/kg were given intravenously to achieve a sedation level of unresponsiveness to the surgical stimulus. Maintanence doses during the procedure were added according to sedation level. Children were monitored with heart rates, noninvasive blood pressures and peripheral O2 saturation at 0., 1., 5., 10., 20., and 40. minutes of drug administration. In the control group measurements were observed at the same time intervals without drug administration. Regarding all parameters, groups demonstrated significant changes in all measurements when compared to baseline values. Only in control group O2 saturation and diastolic blood pressure at 1. minute measurement revealed significant changes and other time intervals showed no changes. In conclusion during cardiac catheterization in children with congenital heart disease, use of different sedative agents provided sedation however caused significant hemodynamic changes but no serious complications.