Özet: Supraaortik damar darlığı tanısında sıklıkla kullanılan kontrastlı boyun manyetik rezonans anjiografi (MRA) tetkiki farklı rekonstrüksiyon yöntemleri uygulanarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmanın amacı supraaortik arterlerin (her iki subklavian arter, ana karotid arter, internal ve eksternal karotid arterler ile vertebral arterler) değerlendirilmesinde kontrastlı boyun MRA tetkikinin aksiyel multiplanar rekonstrüksiyon (MPR) ve koronal maximum intensity projection (MIP) rekonstrüksiyon yöntemleri ile çıkarma görüntülerinin doğruluklarını konvansiyonel dijital subtraksiyon anjiografi tetkiki ile karşılaştırarak araştırmaktır. Supraaortik damar darlığı şüphesi olan, yaşları 48 ile 83 arasında değişen, 3'ü kadın, 18'i erkek toplam 21 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların tamamında önce kontrastlı boyun MRA tetkiki çıkarma görüntüleri, koronal MIP rekonstrüksiyon ve aksiyel MPR yöntemleri ile daha sonra konvansiyonel dijital subtraksiyon anjiografi tetkiki ile her iki subklavian arter, ana karotid arter, internal ve eksternal karotid arterler ile vertebral arterlerde toplam 333 segment değerlendirildi. Darlık saptanan segmentlerde stenoz derecesi NASCET kriterlerine göre (l-N/D)xlOO formülü ile hesaplandı ve dar segmentler oklüzyon (%100), ciddi stenoz (%70-%99 arası), orta derecede stenoz (%30-%69 arası) ve hafif stenoz (%l-%29 arası) şeklinde derecelendirildi. Tüm hastalarda 1,5-T MRG cihazında faz dizilimli CP boyun sargısı ile entegre edilmiş CP vertebra sargısı kullanılarak IV kontrast madde verilmesinden sonra, çare bolus tekniği uygulanarak fısp 3D sekansı (TR:4.47 ms, TE:1.54 ms, matrix: 192x512, acq:l, FA:25°) ile kaynak görüntüler alındı. MPR tekniği ile (slice gap:1.6, slice thickness:1.6 mm) aksiyel planda ve MIP tekniği ile koronal planlarda rekonstrüksiyonlar yapıldı. Hastaların tümünde, kontrast madde otomatik enjektör ile intravenöz yoldan 2 ml/sn hızla, 0.2 ml/kg dozunda verildi. Kontrastlı MRA tetkiki koronal MIP rekonstrüksiyon yöntemi ile 2'si ana karotid arterde, 3'ü internal karotid arterde, 2'si eksternal karotid arterde ve 2'si vertebral arterde olmak üzere 9 arterde total oklüzyon; 2'si ana karotid arterde, 8'i internal karotid arterde, 2'si eksternal karotid arterde, l'i subklavian arterde ve 12'si vertebral arterde olmak üzere 25 arterde ciddi stenoz; 8'i ana karotid arterde, 23'ü internal karotid arterde, 15'i eksternal karotid arterde, 6'sı subklavian arterde ve 26'sı vertebral arterde olmak üzere toplam 78 arterde orta derecede stenoz; 28'i ana karotid arterde, 26'sı internal karotid arterde, 11'i eksternal karotid arterde, 23'ü subklavian arterde ve 4'ü vertebral arterde olmak üzere toplam 92 arterde hafif stenoz saptandı ve 129 segment normal olarak değerlendirildi. Aksiyel MPR yöntemi ile 2'si ana karotid arterde, 3'ü internal karotid arterde, 2'si eksternal karotid arterde ve 2'si vertebral arterde olmak üzere toplam 9 arterde total oklüzyon saptandı. Ana karotid arterlerde l, internal karotid arterlerde 3, eksternal karotid arterlerde l ve vertebral arterlerde 3 adet olmak üzere 8 ciddi stenoz; ana karotid arterlerde 5, internal karotid arterlerde 13, eksternal karotid arterlerde 3, subklavian arterlerde 3 ve vertebral arterlerde 15 adet olmak üzere 39 orta derecede; ana karotid arterlerde 37, internal karotid arterlerde 31, eksternal karotid arterlerde 18, subklavian arterlerde 23 ve vertebral arterlerde 8 adet olmak üzere 117 hafif stenoz ve toplam 160 stenoz izlenmeyen segment saptandı. Çıkarma görüntülerinde ise 2'si ana karotid arterde, 3'ü internal karotid arterde, 2'si eksternal karotid arterde ve 6'sı vertebral arterde olmak üzere 13 arterde total oklüzyon; 5'i internal karotid arterde, 2'si eksternal karotid arterde, l'i subklavian arterde ve 2'si vertebral arterde olmak üzere 10 arterde ciddi stenoz; 7'si ana karotid arterde, 13'ü internal karotid arterde, 9'u eksternal karotid arterde, 7'si subklavian arterde ve 22'si vertebral arterde olmak üzere toplam 58 arterde orta derecede stenoz; 31'i ana karotid arterde, 29'u internal karotid arterde, 13'ü eksternal karotid arterde, 20'si subklavian arterde ve 7'si vertebral arterde olmak üzere toplam 100 arterde hafif stenoz saptandı ve 152 segment normal olarak değerlendirildi. Bu değerler konvansiyonel DSA yöntemi ile karşılaştırıldığında kontrastlı boyun MRA tetkiki koronal MIP rekonstrüksiyon yönteminin sensitivitesi % 85, spesifıtesi %75.6, doğruluğu % 81; aksiyel MPR yönteminin sensitivitesi % 68, spesifıtesi % 92.4, doğruluğu % 76.6; çıkarma yönteminin sensitivitesi % 72, spesifıtesi %82.6, doğruluğu % 75.9 olarak hesaplandı. Elde edilen değerler parametrik test varsayımlarını sağlayabildiği için kappa korelasyon analizi kullanıldı. Ölçümlerden elde edilen değişkenlerin kappa sayısına uygunluğu araştırıldı. İstatistiksel hesaplamalar sonucunda kappa değerleri koronal MIP rekonstrüksiyon yöntemi için 0.722; aksiyel MPR rekonstrüksiyon yöntemi için 0.653; subtraction görüntüleri için 0.653 olarak hesaplandı. Her 3 yöntem de konvansiyonel DSA yöntemi ile iyi korelasyon göstermekle birlikte, koronal MIP rekonstrüksiyon yönteminin diğer yöntemlere göre daha yüksek korelasyona sahip olduğu saptandı. Supraaortik damarlarda aterosklerotik darlığın değerlendirilmesinde kontrastlı MRA tetkiki günümüzde sık olarak kullanılmaktadır ve yapılan rekonstrüksiyon yöntemi tetkikin sensitivitesi ve doğruluğunu yüksek oranda etkilemektedir. Koronal MIP rekonstrüksiyon yöntemi, subtraction görüntüleri ve aksiyel MIP rekonstrüksiyon yöntemleri ile karşılaştırıldığında konvansiyonel DSA yöntemi ile daha iyi bir korelasyon göstermektedir.